ÖTV, özellikle son yıllarda yapılan düzenlemelerle sıkça gündeme gelen bir konudur. Bu makalede ÖTV’nin temel yapısını ve hangi ürünlerde uygulandığını kabaca ele alacağız.
ÖTV, 2002 yılında hayatımıza giren bir vergi türüdür. Temelde, lüks tüketim amaçlı ürünlerde uygulanmak üzere getirilmiş olsa da günümüzde birçok farklı ürün için ÖTV hesaplanmaktadır. ÖTV, özellikle araçlar, akaryakıt, tütün ve alkol gibi ürünler üzerinde etkili bir vergidir ve bu ürünlerin fiyatlarının artışına sebep olan önemli bir faktördür.
ÖTV mükellefi, malı ithal eden ya da ilk satan kişilerdir. Bu yönüyle, KDV’ye benzer bir yapısı olsa da önemli farkları bulunmaktadır. ÖTV, hizmetler üzerinden değil, sadece mal teslimlerinde uygulanır.
Yani, bir malın mülkiyeti alıcıya geçtiğinde ÖTV devreye girer. Petrol ürünleri, motorlu taşıtlar, tütün ve alkol ürünleri, beyaz eşya, elektronik ve kozmetik ürünler ÖTV kapsamına giren başlıca ürünlerdir.
ÖTV ile KDV arasındaki en büyük fark, ÖTV’nin sadece tek aşamalı bir vergi olmasıdır. KDV, her ticari işlemde tekrar hesaplanırken, ÖTV yalnızca ürünün ilk tesliminde ödenir ve bir daha aynı ürün üzerinden ÖTV alınmaz.
ÖTV muafiyeti %90 veya üzeri engeli bulunan kişiler için geçerlidir. Ancak engelli indiriminden yararlanarak araç alan kişiler, bu aracı beş yıl içerisinde satarlarsa ÖTV ödemekle yükümlüdürler. Beş yıl geçtikten sonra ise ÖTV ödenmez.
ÖTV ninn matrah yapısı miktar ya da değer esasıdır. Bazı ürünlerde miktarına bazı ürünlerde ise değerine bakılır. Ucuz ürünler için miktar esas alınırken, pahalı ürünlerde değer esasına göre ÖTV hesaplanır.
Örneğin, cep telefonlarında değere göre ÖTV hesaplanırken, daha düşük fiyatlı telefon kılıflarında miktar esasına göre vergi uygulanır.
KDV'de olduğu gibi, ÖTV’de de vergiyi doğuran olay malın teslimidir. Ürün teslim edildiği ya da fatura kesildiği anda vergi doğar. Beyaz eşya gibi bazı ürünlerde, mal teslim edilmeden önce fatura kesilse bile ÖTV tahakkuk eder.