Skip links

İş Sözleşmesinin Feshi

Türkiye’de İş Hukuku: İhbar Süreleri, Fesih ve Tazminatlar

Türkiye’deki iş hukukuna göre iş sözleşmelerinin sonlandırılması belirli kurallara tabidir. Bu kurallar hem işçiyi hem de işvereni korumayı amaçlar.

Zorunlu Asgari İhbar Süreleri

Belirsiz süreli bir iş sözleşmesini sonlandırmak isteyen tarafın (işçi veya işveren), karşı tarafa çalışma süresine göre bildirimde bulunması gerekir. Bu sürelere “ihbar süresi” denir.

Çalışma SüresiBildirim Süresi
0 – 6 Ay2 Hafta
6 Ay – 1.5 Yıl (18 Ay)4 Hafta
1.5 Yıl – 3 Yıl (36 Ay)6 Hafta
3 Yıldan Fazla8 Hafta

İş Sözleşmesinin Feshi (Sonlandırılması)

Bir iş sözleşmesi temel olarak iki şekilde feshedilebilir:

1. Süreli Fesih (İhbarlı Fesih) Taraflardan herhangi biri, yukarıdaki tabloda belirtilen ihbar sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Taraflardan biri bu sürelere uymazsa, karşı tarafa ihbar süresine denk gelen ücreti peşin olarak ödemek zorundadır. Bu ödemeye ihbar tazminatı denir.

2. Haklı Nedenle Derhal Fesih İş Kanunu’nda belirtilen bazı özel durumlarda, hem işçi hem de işveren, ihbar sürelerine uymak zorunda kalmadan iş sözleşmesini derhal feshetme hakkına sahiptir. Bu durumlar şunlardır:

  • Sağlık Sebepleri: İşin, işçinin veya işverenin sağlığı için tehlike oluşturması.
  • Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Aykırı Davranışlar: Hırsızlık, hakaret, cinsel taciz, işverenin güvenini kötüye kullanma gibi durumlar.
  • Zorlayıcı Sebepler (Mücbir Sebep): İşyerinde çalışmayı bir haftadan fazla süreyle engelleyen deprem, sel, yangın gibi olaylar.

Kıdem Tazminatı

Bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aynı işverene bağlı olarak en az bir yıl çalışmış olması ve sözleşmesinin kanunda belirtilen belirli nedenlerle sona ermesi gerekir.

Tazminat, işçinin çalıştığı her tam yıl için 30 günlük brüt ücreti tutarında hesaplanır. Artan süreler de orantılı olarak hesaba katılır. Ancak, hesaplanan bu tutar, devlet tarafından altı ayda bir (Ocak ve Temmuz aylarında) güncellenen kıdem tazminatı tavanını aşamaz. Bu tavan, en yüksek devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen emeklilik ikramiyesi tutarına endekslidir ve düzenli olarak değişir.

Çalışanın Kıdem Tazminatına Hak Kazandığı Durumlar:

  • İşveren tarafından haklı bir neden olmaksızın işten çıkarılması.
  • İşçi tarafından haklı bir nedenle (sağlık, ahlaka aykırılık vb.) işten ayrılması.
  • Erkek çalışanların zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılması.
  • Emeklilik hakkını elde etmesi (yaşlılık, malullük aylığı veya toptan ödeme almak amacıyla).
  • Emeklilik için yaş dışındaki şartları (15 yıl sigortalılık ve 3600 prim günü gibi) tamamlayarak işten ayrılması.
  • Kadın çalışanın evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde işten ayrılması.
  • Çalışanın vefat etmesi (tazminat yasal mirasçılarına ödenir).

İş Güvencesi ve İşe İade Davaları

İş güvencesi hükümleri, 30 veya daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde en az altı aylık kıdeme sahip olan belirsiz süreli sözleşmeli işçiler için geçerlidir. Bu kapsamdaki bir işçinin sözleşmesini fesheden işveren, feshin geçerli bir sebebe (işçinin performansından veya işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan) dayandığını yazılı olarak bildirmek zorundadır.

İşten çıkarılma nedeninin geçerli olmadığını düşünen çalışan, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde işe iade davası açabilir. Davada, feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispatlama yükümlülüğü işverene aittir. Mahkeme işçinin işe iadesine karar verirse ve işçi on iş günü içinde başvurmasına rağmen işveren işe başlatmazsa, işveren işçiye ek olarak işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlü olur.

Zorunlu Arabuluculuk

2018 yılından itibaren kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ve işe iade gibi birçok işçi-işveren uyuşmazlığında, dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale getirilmiştir. Arabuluculuk sürecine başvurulmadan açılan davalar, mahkeme tarafından usulden reddedilir.

Taraflardan biri geçerli bir mazeret göstermeden ilk arabuluculuk toplantısına katılmazsa, davanın ilerleyen aşamalarında kısmen veya tamamen haklı çıksa bile, yargılama giderlerinin tamamını ödemek zorunda kalır ve lehine avukatlık ücretine hükmedilmez.

Tarama deneyiminizi geliştirmek, kişiselleştirilmiş reklamlar ya da içerikler sunmak ve trafiğimizi analiz etmek için çerezleri kullanıyoruz. "Kabul Et"e tıklayarak, çerez kullanımımıza izin vermiş olursunuz.